11 Temmuz 2012 Çarşamba

Bir sayfa, bir hikaye




Ufka bakan gözleri bir anlığına hazince kapanmıştı. Alnındaki derin çizgiler eski bir hikâyeyi anlatırcasına uzayıp gidiyordu. Dudakları maziden bir şarkıyı mırıldanıyordu. Çıplak ayakları sahile paralel bir yol çiziyor, ıslak kumların üstünde uzadıkça uzuyordu. Elindeki kırık bastonuyla sert adımlar atıyor, bir anlamda omuzlarındaki ağır yükü toprağa aktarıyordu. Yaşlıydı. Bir kuzgunun son dakikalarındaki asabiliği kalmıştı hatıra ona. Ne kadar da yorgundu kim bilir? Babadan kalan 60 küsur yıllık ceketi onu anlatır gibiydi. Dizlerini büktü. Ayaklarına narin dokunuşları ile canlılık katan, yürümeye devam edebilmesinin tek nedeni olan dalgaları avuçlarına aldı. Onun için bir sihirdi dalgalar. Zaman gibi, yıllar gibi o da elinden kayıp gidiyordu. Eski ceketi, asabiliği, hırsı, anıları kadar, dalgalar da baba mirasıydı ona. Deniz yüreğine demir atmışçasına akıyor… akıyordu. Uzun uzadıya kum taneciklerini ve dalgaları inceledi. Ayağa kalktı. Bir sigara yaktı. Dumanı gökyüzüne doğru uzanıyordu. Sigaradan içli bir son nefes çekti. Batan güneşe bakışlarıyla bir selam verdi. Aniden kumsalda acı bir bağırış duyuldu.

---“ Baba! Dur! Gitme!” küçük masum bir yüreğin sesiydi yankılanan… Baba mağrurca arkasını döndü. Oğluna cesur ol dercesine bir bakış attı. Küçük ama acıklı bir kahkahanın eşliğinde belki de son sözlerini söyledi.

---“ Evlat… Döneceğim... bir gün…” sözleri yarım kalmış gibiydi. Hüzünlüydü gözleri. Ayrılık vakti gelmişti artık. Denize adım attı. Ve bir adım daha. Adımlar bir birini izledi. Deniz eski dostuna kollarını açtı. Sözsüz bir birleşmeden mavi bir yok oluşa doğru baba gözlerini kapadı. Sanki hiç var olmamışçasına gözden kayboldu. Küçük çocuk ise gözlerinden akan tek damla yaşla kumların üstüne çöktü. Güçlü bir iradeyle ayağa kalktı. Titremeden durabilmek için Tanrı’ya yalvardı. Artık hiç eğilmeyecekti. Boynunu bükmeyecekti. Hiç ağlamayacaktı. Ve hiç yalvarmayacaktı. Gözlerindeki yaşı olgunca bir ifadeyle sildi. Artık o eski çocuk değildi. Büyüyecekti. Babası… Babası da bir gün dönecekti. İnanıyordu buna yüreği büyük, küçük çocuk.  Arkasını döndü ve denize tek bir bakış bile atmadan adımlarını izledi. Karanlık, yeryüzüne yas tutarcasına indi.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...