Top Menu

14 Eylül 2013 Cumartesi

Stefan Zweig - İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar



Stefan Zweig okumak garip bir duygu. İnsanı içine çeken akıcılığın yanında bariz bir gerçekçilik de gizli bütün o kitaplarının içinde. Acımak, Satraç ve Amok Koşucusu'ndan sonra İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar'ı okudum. Hangisi beni daha çok etkiledi bilmiyorum. Amok Koşucusu'ndaki derin duygular daha önce eşine rastlamadığım şeylerdi. Satranç inanılmaz etkileyici bir psikolojiyi anlatıyordu. Acımak ise bambaşka bir kulvardı. Bir insanın fedakarlığı ve özgürlüğü arasında gidip geliyordu. İki taraftan da hapsedilmiş bir zihin, kendi özgürlüğüyle vicdanı arasında kalması etkileyiciydi. Ve sonra İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar... Fatih Sultan Mehmet'in ve İstanbul'un Fethi'nin tasviri eşine az rastlanır akıcılıkta ve canlılıkta, büyük bir pencereden tarihi izliyormuş gibi beni cezbetti. Bir yanda Fatih'in acımasızlığını övgüyle anlatırken diğer yanda Allah'ın karşısındaki kulluk çizgisini takdir ediyordu. O anlatırken tarihimden duyduğum gurur damarlarımda ikinci bir nabız gibi atıyordu. 10 kadar parıltılı anı tasvir eden kitabı sırf Fatih'i okumak için aldığımı itiraf ediyorum. Okuduklarım, yazının kalitesinin içimde oluşturduğu heyecan, diğer 10 denemeyi de okumam gerektiğine beni inandırdı. Aldığım zevki sizlerle paylaşmak istiyorum. Uzun da gelse okuyun. Pişman olmayacaksınız.

Okumak için tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

eklemek istediğin bir şey varsa çekinme, söyle :)