Top Menu

Kalemimden dökülen mısralar...







-------------------------------------------------------------------------------------------------------


Sevgilim

Sevgilim
Sen bilmiyorsun ama
Dün yine evinizin önündeki o geniş bahçede
Pencereni gören tek yerde
Seni bekledim
Gelmeyeceğini bile bile
Sakın korkma
Karanfillerini incitmedim
Ellerinin toprağa bulaştığı yere
Kalbimi koyup
Ayaklarımı karnıma çekerek
Güneşi hayalinle bekledim
Suretinin pencerene yansıyacağı anı
Bir ayçiçeklerinin güneşe dönmesi gibi
Uzaklardan bana ulaşan ışığına dönüp
Öylece bekledim

Sevgilim
Sen bilmiyorsun ama
Bu yasak bahçeni ilk adımlayışım değil
Kaç gece kaç dolunay kaç sabah yeli
Şahit oldu seni pencereler ardından izlememe
Görünmeyeceğini bile bile
Ne kuşların cıvıldayışı
Ne de ateş böceklerinin sesi
Engel oldu ninnini dinlememe
Duyamayacağımı bile bile

Sevgilim
Sen bilmiyorsun ama
Ellerim dün aynen ilk günkü azmiyle
Uzandı pencerene
Bir cerrahın kararlılığıyla
Hayat kurtarırmışçasına
Uzandım
Kendi şahdamarıma.
Düşüncelerimdeki tek resim sendin
Sana olmayan tüm kelimeleri
Bir katilin acımasızlığıyla
Katledercesine
Ezip geçtim ellerimle
Uzandım
Uzandım
Dokunamayacağımı bile bile

Sevilim
Sen bilmiyorsun ama
Dün yine birini vurdular köşe başında
Sebep?
Sebep neydi bilemedim
O ben olabilir miydim yoksa?
Dudağımdaki sessiz çığlıklar
Bu nedenle mi duyulmuyor sana
Yüreğimden akan kan
Zalim bir namlunun kurşunundan mı yoksa
Bu sebeple mi yolunu kaybetmiş bir bedevi gibi
Dolanıyorum ölümle hayalin arasında

Sevgilim
Sen bilmiyorsun ama
Ben babama daha çok benzerim
Omuzlarımdaki yük ağırdır benim
Kimseler anlamaz yüzümden
Senin gibi bir ışık barındırdığımı
Gözlerimin ne renk olduğunu
Bakışlarımın nereye döndüğünü
Hatırlamıyorum
Kim olduğumu bilmiyorum
Kendimi bildim bileli
Seninle sonlanmıştı tüm kelimelerim
Sonrasında bir de bakmıştım ki
Kendimi bilmiyorum
Kavuşma hayaliyle
Kaç şafak bekledim
Özlemimin terhisini
Kavuşamayacağımı bile bile

Sevgilim
Sen bilmiyorsun ama
Seviyorum ben seni
Hani şu mahallenin sonundaki
Küçük ev var ya
O bizimki
Her sabah kapının önünden geçen
Okul yolunda hep beş adım gerinden yürüyen
İşte o benim
Tanımayacağını bile bile
Sevgilim sen bilmesen de
Yüreğinin bir yerinde
Ben seninim.     
                                                                                       mucik24

-----------------------------------------------------------------------------------------------------


Bugün güneş yine erken battı
Ayak bastığın tüm yollara
Yıldızlar birer birer kayboldu gökyüzünden
Evlerin ışıkları söndü
Hüznüme hüzün katarak
Yas tuttu gece
Dipsiz uçurum
Hancısız konak
Caddeler karanlığa daldı
Yeniden ve yeniden
Ağladım sana
Anılar keder anılar yara

Bir ayrılık var ortada

Rüzgâr küstü tüm terli alınlara
Yağmur değmez oldu kuru dudaklara

Bir hazin ezgi sardı dört bir yanı

Bir fısıltı, derin ve aciz bir yankı
Belki de kimsesizliğimden gelen
Sana yazılmış bir şarkı
İçinde yine ismin saklı
Sis bürüdü attığım adımları
Görünmez tutunacak dallarım
Yıkıldı bütün kaldırımlarım
Geride gidecek yol kalmadı
Kaç yıl oldu bilmeden
Kaç zamandır ismin şakağımda kandı
Damarımdan kalp gibi atıp
Ruhumda iz bıraktı
Kor gibi yandı canım
Siyah beyaz bir film şeridi
Nerede şimdi tüm o renkli yıllarım
Yıllar kör sağır dilsiz bedevi
Kararmış gözleri evsiz sersefil
Yeniden ve yeniden
İlk günkü gibi
Yine aynı gün kaldım bir fakir
Sebepler sebepsiz kelimeler çaresiz
Dört yanımı kapamış katil satır aralıkları
Devamı gelmiyor cümlelerimin
Soruların sonu yok
Yolların hepsi çıkmaz sokak
Uçurumların ardı yok
Karanlıktayım
Bir başıma yürüyorum
İnsansız caddelerde
Köşe başlarını mesken tutmuş gölgeler
Önce bir adım sonra iki adım
Koşarcasına yarıyorum umutsuzlukları
Hiçlik
Bomboş ve kocaman bir yokluk
Yalnız ellerim delil
Kan dolu çaresiz ellerim katil
Tutamadım seni senden
Kelimelerim tutsak oldu ağzımda
Dur diyemeden uzak oldun
Yetişemedim sana
Bir ölüm bir ecel şimdi kapımda
Bu ölümde ölümsüzüm
Gel ey sessizliğin bekçisi

Kim bilir belki de sana son sözüm

Kuşan küllerimden çek çıkar kılıçlarını
Sevda süvarisi
Vur kır parçala bu adi gölgeleri
Yeniden ve yeniden
Çal kapılarımı çanlarımı
Dön bana
Bu ölümde bu sensizlikte bu sessizlikte
Bir günahkâr gibi
Prangalarla
Kilitliyim dört duvar arası uçurumlarda

Düşmeden

Tut ellerimden
Geride sadece tek cümlem
               Gel ve üç nokta…                   mucik24


*****************************************************************************************



Gel
gecemin yağmurlarında
ıslan
ve saçlarındaki yağmur taneleri
ben olayım
geleyim
ve sana sarılayım
ıslaklığın bana,
tenimin soğukluğu da sana bulaşsın
karlar yağsın
hasretlerin üstüne
senin varlığınla
yaşayıp
senin yokluğunla
öleyim
sıcaklığınla
ısınayım
gel ve
yeni doğmuş güneşim ol
elimi eline
vereyim
al
ve götür beni
hayallerin koynuna
ruhun beslesin
 beni usul usul
ve güzel gecemin ıslak ayazında
seninle uyanayım


                       mucik24

**************************************************************************************************


Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki burada yer alacak şiirlerin hepsi bana aittir. Paylaşım olmasını isterim ancak bunu yaparken alıntıladığınız yerin veya kişinin adını unutmamanızı rica ediyorum. 
     Şiir yazmak benim için bir tutkudur. 
Ve bu tutkumu sislerle paylaşmak en büyük sevincim. 
   Saygılarımla...
                    
                                     Mucik24

5 yorum:

  1. bu kadar güzel şiir yazmayı nasıl başarıyorsunuz?? hayranlık uyandıran yönleriniz var bir idealiniz var mı sizden büyük bir şair olabilir, kendinizi bizimle tanıştırır mısınız??:)

    YanıtlaSil
  2. sevgi ilgi vede hayranlıkla takipteyim :)

    YanıtlaSil
  3. sevinçlerinizi bizlerle paylaştığınız için sonsuz sevgiler :)

    YanıtlaSil
  4. Tebrikler ,başarılar teşekkürler

    YanıtlaSil
  5. Kimsin olum sen

    YanıtlaSil

eklemek istediğin bir şey varsa çekinme, söyle :)