27 Ocak 2012 Cuma

İncarceron: Catherine Fisher




                          

Arka sayfa:

Bir hapishane hayal edin: Öyle büyük ki içinde hücreler ve koridorlar, ormanlar, şehirler ve denizler var.Bir mahkûm hayal edin: Belleği yok, Dışarı’dan geldiğine emin, oysa Hapishane yüzyıllardır kapalı ve şimdiye kadar oradan kaçabilen yalnızca tek bir kişi var.
Bir kız hayal edin: Bir malikânede, zamanın yasaklandığı bir toplumda yaşıyor; bilgisayarlarla yönetilen bir 17. yüzyıl dünyasına kapatılmış, istemediği bir evliliğe mahkûm, hem korktuğu hem de gerçekleşmesini arzuladığı bir suikast komplosuna karışmış.
Biri içeride, diğeri dışarıda… Ama ikisi de tutsak.
Incarceron’u hayal edin.
Hem ürkütücü hem çok çekici ve bağımlılık yaratacak yeni bir serinin başlangıcı.
“Dikkat çekici bir fütürist roman, nefes kesici bir tempo, zekice kurgulanmış bir olay örgüsü ve her iki mekânın tasarımında harika detaylar… Zamanlaması mükemmel, şaşırtıcı olaylar ve muhteşem bir son. Kesinlikle okunmalı.”
-The Booklist-


Konu:

"17. yüzyıldan kalma gibi duran ama teknolojik olarak daha gelişmiş bir hapishane olan Incarceron; orijinal mahkumların soyundan gelenlerin yaşadığı, rekabet ve vahşet ile yıkılmış, karanlık bir yerdir. 17 yaşındaki kahramanımız Flinn'in aklında buradan kaçmak vardır ama dışarısının nasıl bir yer olduğuna dair hiçbir fikri yoktur. Tesadüfen bulduğu kristal bir anahtar ile müdürün kızı ile iletişim kurmaya başlar ve onun da yardımıyla dış dünyaya özgürlüğe doğru bir yolculuk başlar"





Kitabı daha yeni bitirdim. İçimde kitabın bitmesinin boşluğu ve olayların gelişmesinin beynime vurduğu darbeyle oturuyorum. harika bir kitap, harika bir yazar... Konu o kadar ilgi çekici ki kitap bitse de bir hafta düşünmeden edemeyeceksiniz şimdiden söyleyeyim. Tek beğenmediğim yanı Finn karakterinin iradeli ve kararlı olmayışı yani bildiğimiz kahraman tiplemesinde değil. Ama bu da kitabın basit bir iyi kötü savaşından bahsetmediğini gösteriyor. Bu iyi bir şey. Kahramanlık olayından daha öte bir eser olduğunu gösteriyor. Finn oyuncak gibi bana göre. Herkese güveniyor ama kimse ona güvenmiyor. Ve hapishane rüyalarıma bile girdi. Korkunç bir dehaya sahip olan bu hapishane en iyileri bile karanlığa çevirecek cinsten. Size iyi okumalar...

not: Kitap film olacak. Ve oyuncuları Twilight'ın Jacop'ı Taylor Lautner  ve Harry Potter'in Hermonie'si Emma Watson...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...