Jose Mauro de Vasconcelos... Onun bu harika kitabını ilkin 7. sınıfta okuduğumu sanıyorum. Gözyaşları içinde, yüreğime Zeze adında bir kuş yerleştirerek kitabı bitirmiştim. o kadar vurucu ve şeker bir kitaptı ki benden yedi ve altı yaş büyük iki ablama da okutmuştum. Zeze'nin küçük dünyasındaki büyük hayalleri, Portuga'ya sevgisi, bir babaya duyduğu ihtiyacı içimi acıtmıştı. Sonrasında lise 1 ve sonda da okudum. Ve göremediğim, çözemediğim duyguları tadına vara vara içime çektim. Sonrasında Delifişek, Güneşi Uyandıralım ve Kayığım Rosinha'da bu harika masalı takip etti. Özellikle Kayığım Rosinha'da insanlığa, normalliğe çığlık çığlığa isyan ettim. Gerçekliğin ne kadar farklı anlamlar taşıyabileceğini ve her zaman beyaz olmadığını öğrendim.
Aradan uzun zaman geçti. Önce Şeker Portakalı'nın filmi çıktı dediler, daha sonra kitabının yasaklandığını haberlerden duydum. Filminin çıktığını duyduğunda sevinen kalbim ve canlanan çocukluğum, kitabın yasaklandığını duyduğunda paramparça oldu.
Filmini türkçe bulamadım ama olsun. İngilizce ile aram iyi olduğundan bu sorunumu da çok kolay çözdüm. Önce 2012 yapımlı filmi izledim. Tekrar tekrar gözyaşları içinde ağladım ve eski dostuma merhaba dedim. Daha sonra 1970 versiyonunu izledim. 1970 versiyonu kitapla daha uyumluydu ama oyunculuk ve samimiyet açısından iyi değildi. 2012 versiyonu ise kitaptan eksikleri olsa da oyunculuk ve samimiyet açısından idealdi. Filmler bittikten sonra böyle harika bir filmi herkes izlemeli diye düşünerek sizlere bir link hazırladım. Buyurunuz. Emin olun pişman olmayacaksınız. İzleyin ve izletin ölmeden önce...
Link için tıklayınız.