23 Temmuz 2013 Salı

Kitaplardaki Melek Takıntısı ve Kitap Klişeleri

Bu yazı şu şarkı eşliğinde yazıldı: Sweater Weather - The Neighbourhood



   Melek nedir? Önce bunu anlamak için TDK sözlüğe girdim ve aşağıdaki tanımı buldum.


melek

  1. Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevî varlık.
  2. Terbiyeli, uysal (kimse).

Bakalım doğru anlamış mıyım? Melek manevi bir varlık. İyiliği ve güzelliği temsil ediyor değil mi? Bu konuda dünyadaki 6 milyar insanla hemfikiriz. Ayrı ayrı dinlere göz atalım. 

İslamiyette melekler nurdan yaratılmış olup Allah'ın hizmetindedir. Hiçbir şekilde iradeleri yoktur. Yeme içme gibi zayıflıkları yoktur. Her maddenin ve olayın ona özel meleği olabilir. Örneğin Ölüm meleği Azrail, Vahiy meleği Cebrail, Doğa meleği Mikail ve sura üfleyecek melek İsrafil gibi. Siyer kaynaklarından Taif halkı tarafından zulme uğrayan Peygamberimizin, Allah'ın göndermiş olduğu Dağlar meleğini geri çevirdiğinin biliyoruz. Geri çevirdi çünkü melek ona istemesiyle dağları Taif halkının üzerine yıkabileceğini söylemişti. Rahmet Peygamberi ise yaratılışındaki güzellikle ellerini Rabbine açıp Taif'e imanı tam bir kavmin gelmesi duasında bulundu. Ayrıca islam dininde her yağmur tanesinin bir melek tarafından taşındığı inanışı yer alır. Öyle ki kıyamete kadar aynı melek ikinci defa inmez. Sonuç olarak meleklerin cinsiyeti yoktur ve sadece emirleri yerine getiren manevi yaratıklardır.

                         

Musevilik'de İbranice'si Mal'akh olan melek, Tanrı tarafından belirli bir görevi yerine getirmek amacıyla yaratılan, günahsız yaratıklardır.
Museviliğe göre meleklerin cinsiyeti olmaz ve yemek içmek gibi ihtiyaçları da yoktur ancak, görevleri icabı insan kılığına büründüklerinde bir cinsiyete sahip gibi görünebilirler ve bu durumdayken yiyip içebilirler.
Melekler doğrudan Tanrı'nın direktiflerine göre hareket ederler ve inisiyatif kullanamazlar. Musevilikte başlıca büyük melekler şunlardır.
MichaelGabrielRafaelUriel ve Ölüm meleği (Azrail) olan Malah Hamavet.

Hristiyanlıkta ise meleklerin cinsiyeti hala tartışılıyor. O nedenle burada onlardan bahsetmeyeceğim.


Gelelim kitaplara. Yıl olmuş 2013. Ne yana baksam meleklerle ilgili fantastik kitaplar. Konu genellikle Hristiyanlıktaki düşmüş meleklere diğer adıyla kara meleklere bağlanılıyor. Kitaplar o kadar cinsellik kokuyor ki melek kavramı anlamını yitiriyor. Anlayamıyorum. Eğer cinsel içerikli bir kitap yazmak istiyorsanız Vampirler ne güne duruyor. Kabil'in çocukları vampirler kan ve seks açlıklarıyla yazmaya ne kadar da uygunlar. Neden kullanıyorsunuz melekleri? Ne gereği var? Hadi biri ikisi yaptı diyelim ama şu an 50'den fazla kitapta düşmüş melek konusu var. Hatırlarsanız lise edebiyatında yazarlara ve kitaplara baktığımızda en büyük sıkıntının özgünlük olduğunu görürdük. Yazarlar başka bir yazarı kopyalamaktan o derece korkarlardı ki Yahya Kemal "serin selviler" şiirinde serin sözcüğünü bulana kadar 20 yıl beklemişti. Ne bu kopya hevesi? Hiç mi özgünlük olmaz be arkadaş! Her kitapta bir melek hevesi almış başını gidiyor. Bazen kuşkulanıyorum. Acaba bu bir çeşit plan mı? Komplo mu var bu işin içinde? Acaba melekleri cinsellik objesi olarak göstererek maneviyatlarını yıkmaya mı çalışıyorlar? Olur mu olur. Biz ne oyunlar gördük değil mi? 
Aşağıya inelim melekler ile ilgili çıkan o yığınlarca kitaptan bir kısmına göz atalım.
Bunlar sadece Türkçeye çevrilmiş olanlar. Her kapaktan cinsellik ve salt seks akıyor. Seksi kullanmalarını anlıyorum. Globalleşen dünyada seks kaliteden daha çok ilgi çeker. Araba reklamı yaparsınız ekranda güzel ve çekici bir kız vardır. Dondurma reklamı yaparsınız parmaklarını yalayan hanım ablamız belirir. Sadece iç çamaşırı reklamlarındaki cinselliği anlıyorum. Dikkatimi çeken bir diğer şey de eskiden sadece seksi bayanlar kullanılıyorken şimdi erkekler de vitrinlerde boy gösteriyor. Baklavaları ve adonisleriyle erkekler. Eee devir değişti. Dünyayı artık sadece para değil kadınlar da yönetiyor. Örneğin biscolata reklamlarını ele alalım. Çok da eski olmayan zamanlarda dudağının kenarındaki çikolata parçasıyla şirinlik yapan bayanlarımızın yerini artık çikolata yiyen kaslı erkeler almış. Ne günler ama...
Evet. Seksi anlıyorum. Ama bunu kutsal bir varlığa yakıştırmalarını hoş göremiyorum. Hangi din olursa olsun. Melekler el değmemiş olmalıydı. Birileri buna bir dur demeliydi. Alın vampirlerinizi tepe tepe kullanın. Bırakın melekler bize kalsın. Ama her şey değişti değil mi?Ya da ben çok gerilerden geliyorum. Bari biri ikisi neyse özgünlükte yok bu saçma yazarlarda. Piyasada melek kitaplarıyla kaynıyorken sırf popülaritesini artırmak ve bestseller listelerinde kalmak için yazıyorlar. Bunların anlayışı ne "Sanat toplum için" ne de "Sanat sanat için". Bunlar sadece yazmak için yazıyorlar. Bir de kendilerine yazar diyorlar. Sanatın s'si yok o kitaplarda. Ayıp. İsyanlardayım uleyn!!! Dokunmayın kitaplarıma o pis ellerinizle. Kirletilmişsiniz hepiniz. Kitaplar kadar değerli bir şeyi kalitesizliğinizle kirletiyorsunuz. Azıcık özgün olun. Yalvarıyorum.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

eklemek istediğin bir şey varsa çekinme, söyle :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...