6 Ağustos 2013 Salı

Eski zamanların Amerikasında okul kütüphanesi reklamları...

Kitap Aşkı

"Okul kütüphanemizi hiç hatırlamıyorum. Sadece eski ve yırtılmış, tekrar tekrar okunmuş, her okumada farklı bir kişinin adı eklenmiş olduğunu hatırlıyorum. Kütüphanecilik Kulübüne sadece dersten kaytarmak için üye olduğumu hatırlıyorum. Ben okuma aşkını okuldan almamıştım. İlk kitabım ablalarımın farklı bir memlekette okudukları lise dönüşü paraları fazla olmadığı için bana alabildikleri tek şeydi. David Copperfield... İlk kitabım. O kadar çok sevmiştim ki ondan sonra asla aynı kişi olmadım. Zamanımı kitap okumaya ayırdım. Derslerde hep kitap okuduğum için öğretmenlerim benden şikayetçilerdi. Annem okula hep bundan dolayı çağrılırdı. Lisedeyken öyle çok kitap okurdum ki günün nasıl bittiğini anlamazdım. Sayısal bölümündeyken en sevdiğim ders biyoloji olmuştu. Bir gün derste kitap okuduğum için hocayla feci kavga ettik. Sonrasında eşit ağırlığa geçtim. Hiçbir şey yapmama gerek yoktu. Hiç ders çalışmazdım. Kitap okuduğum için kültür düzeyim de yüksekti. Sosyal derslerde bu nedenle çok iyiydim. Ders çalışmadan salt kitap okuyarak liseyi bitirdim. Hocaların benden beklentisi varla yok arasındaydı. Çok zeki ve kültürlü olduğumu her fırsatta dile getirirlerdi. Ben elit sınıfındaydım. Ancak ders çalışmaya hiç mi hiç niyetim olmadığından yolum belli değildi. Üniversite sınavına okuyarak ve uyuyarak girdim. Kazandım. Garip mi? Şans mı? Hayır. Geleceğimin parlak olduğunu biliyordum ama çabalamak istemiyordum. Kocaman bir kütüphane ve internet bağlantısı olan bir bilgisayar hayattaki tek dileğimdi. Sonra ne mi oldu? İkisini de elde ettim. Başardım. Daha yürüyecek çok yolum var. Allah'ın benim için ne yazdığını bilmiyorum. Ama kitaplarımla ilerliyorum. Okumayı çok seviyorum. Yeni kitap kokusunu çok seviyorum. Bir kitabı bitirince kucağıma alıp sarılıyorum. Ve gülümsüyorum. Yeni doğmuş bir bebekmişçesine tutup kitaplığıma yerleştiriyorum. Sonra bir kaç adım geriye gidip kitaplarımı izliyorum. Gurur duyuyorum. Gülümsüyorum...tekrar ve tekrar. Bir kitap daha alıyorum ve okumaya başlıyorum, zamanımın nasıl geçtiğini anlamadan. Okuyorum...okuyorum.... Kalbim çarpıyor. Kalbim acıyor. Kitabın bitmesini hiç istemiyorum. Ayrılık acı veriyor. Hayat kitaplarda çok kısa. Koskoca ömrü iki saate sığdırıyorum. Özlüyorum bütün karakterlerimi. Hepsini özlüyorum. Uzun bir zaman sonra aynı kitabı tekrar okuyana kadar özlem devam ediyor. O acıyı kapamak için yeni kitaplara başlıyorum. Hepsi değerli benim için. Hepsi ayrı güzel. Çocuklarım... Anneme ben ölünce kitaplarımı kimseye vermemesini söylemiştim. Ya zarar verirlerse? Ya gerekli özeni göstermezlerse? Annem paylaşımdan, paylaşmanın güzelliğinden falan bahsetmişti. Biliyorum. Ama ben mükemmel değilim. Veremem kitaplarımı. Vermek istemiyorum. Vermeyeceğim! Belki bir gün çocuklarım olursa onlara miras bırakacağım. Onlara okumayı, severek okumayı öğreteceğim. Tüm ruhunu kitaplara aktarmayı öğreteceğim. Sevmeyi öğreteceğim onlara. Her kitabımın içinde bir tarih yazar. Özgürlüğümün tarihi. Kitabı alış zamanım ve hayal gücünün özgürleştirici yolculuğuna başlayışımın tarihini okuyacağım onlara. Çocuklarıma... Kendi tarihlerini yazmayı öğreteceğim. Geçmişimde dolaşmalarını izleyeceğim. Bakın, diyeceğim, o kitaptaki benim. Aşık olan benim. Büyücü olan benim. Efsanevi olan benim diyeceğim. Tüm karakterler benim. Beni okuyorsunuz. Diyeceğim. Ve büyüyecek kitaplığım. Büyüyecek çocuklarım. Nesilden nesile bir tarih akacak. Ben sonsuza ulaşacağım. Kitaplarım okundukça ölümsüz olacağım. Herkes beni okuyacak....herkes beni okuyacak..."

















resimler brainpicking.org dan alıntıdır.

1 yorum:

  1. aynı şeyin hayaliyle yaşayan başka bir insan daha varmış :)

    YanıtlaSil

eklemek istediğin bir şey varsa çekinme, söyle :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...