12 Ağustos 2012 Pazar

Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu



Çok sevdiğim bir yazardan harika bir kitap : 
Konu
“Dünyanın sonu insanın yüreğinin içinde gelir.”
‘‘Çektiğin acıyı ben de anlıyorum. Fakat bu herkesin başından geçiyor. O yüzden senin de katlanman gerek. Sonrasında kurtuluş geliyor. O zaman artık sen, hiçbir şeyi dert etmeyecek, üzülmeyeceksin. Hepsi kaybolup gider.
Geçici heveslerin hiçbir değeri yok. Burası dünyanın sonu. Dünya burada sona erer, ötesi yoktur. O yüzden sen de artık hiçbir yere gidemezsin.’’

Gölgesini kaybeden, kafataslarından eski rüyaları okuyan bir adam ve dünyanın sonu gelmeden önce yaşayacak sadece birkaç saati kalmış bir kahraman. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu XXI.
Yüzyıl edebiyatına damgasını vuran, kült yazar Haruki Murakami’den bilimkurguyu masalsı bir dünyanın içinde var eden, Kafkaesk bir psikolojik gerilime göz kırpan bir roman.

Kitaptan bir kaç alıntı:

"Çektiğin acıyı ben de anlıyorum. Fakat bu herkesin başından geçiyor. O yüzden senin de katlanman gerek. Sonrasında kurtuluş geliyor. O zaman artık sen, hiçbir şeyi dert etmeyecek, üzülmeyeceksin. Hepsi kaybolup gider. Geçici heveslerin hiçbir değeri yok. Beni daha kötü konuşturma, gölgeyi unut. Burası dünyanın sonu. Dünya burada sona erer, ötesi yoktur. O yüzden sen de artık hiçbir yere gidemezsin.

"Önce yürek sorunu. Sen bana bu şehirde, savaş nefret ve ihtiras olmadığını söyledin. Ne güzel. Gücüm yerinde olsa alkış tutmak isterim. Fakat savaş, nefret ve ihtirasın olmaması demek, bunların zıddının da olmaması demektir. Bunların zıddı sevinç, mutluluk ve aşktır. Ancak ihtiras, yok oluş, üzüntü olursa sevinç var olabilir. Umutsuzluk olmadan, mutluluk hiçbir yerde var olamaz. Bu benim sözünü ettiğim doğa işte.

"Sesli sesli ağlamak istedim, ama ağlayamazdım. Gözyaşı akıtmak için fazlasıyla yaşlanmış, fazlasıyla deneyimlerden geçmiştim. Dünyada gözyaşı dökülemeyecek üzüntüler vardır işte. Bunu kimseye anlatamayacağınız gibi, anlatsanız bile hiç kimsenin anlayamayacağı türden şeylerdir. O üzüntü sürekli hiç değişmeden, rüzgarsız bir gecede yağan kar gibi sessizce yüreğinizde birikir durur."


Bu kitabı okuduktan sonra şunu söylemeden edemedim. Abi bu japonlar her şeyi mi iyi yapar?! Okuduğum ender güzellikteki kitaplardan biri desem abartmamış olurum. Meyvelerin kokusunu bile farklı bir alacaksınız. Dünyaya farklı bakacaksınız. Kitapta hiç bir karakterin isminin verilmeyişi de cabası...Okumadan ölmeyin. 

Yazar Hakkında: 

Haruki Murakami, 1949’da Kobe’de doğdu. Vaseda Üniversitesi’nde klasik drama eğitimi gördü. İlk romanı Kaze no oto vo kike, 1979’da yayımlandı. Ardından Gunzou Edebiyat Ödülü’nü aldı. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu’yla (1985) Tanizaki Ödülü’ne, Yaban Koyununun İzinde’yle (1989) Amerika’dan Yeni Yazarlar Noma Edebiyat Ödülü’ne ve Zemberekkuşu’nun Güncesi’yle (2005) de Yomiuri Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Murakami’nin İmkânsızın Şarkısı (2004), Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında (2007) ve Sahilde Kafka (2009) adlı romanları da Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Japonya’nın en önemli ve popüler yazarlarından biri olan Murakami’nin eserleri kırkın üzerinde dile çevrildi.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

eklemek istediğin bir şey varsa çekinme, söyle :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...