Billy Wilder'in muhteşem ötesi filmi... İnanılmaz komik... Ayakta alkışlıyorum. Replikleriyle çıtayı o derece yükseltmiş ki bu filmden sonra aynı kaliteye ulaşılabilir mi bilmiyorum. İlk 15 dakikası "Sıkılma! Birazdan güzel olacak! Sakın ilerletme!" şeklinde kendime kontrol telkini uygulayarak geçti. 15. dakikadan sonra "Daha fazla gülersem komşular evi basacak!" korkusuyla yankılandı. Kahkahalarım, yalan değil, gecenin 4.14'ünde bütün binayı salladı. 1959 yılı, bu filmi şimdi yapsalar bu denli güler miydim bilmiyorum. Belki de o eski filmlerin sıcaklığı, o dönemin samimiyeti beni etkiledi. Beklenmedik bir anda çarptı. Gerçekten beklemiyordum. İlk dakikaların sıkıcılığından, bir de bana has kontrol dışı ilerletme bağımlılığımdan, çok zor geçti. Ama sonra zamanın nasıl geçtiğini fark etmedim. İzleyin, İzletin!
Konu unutulmazfilmler.com'dan geliyor efendim.
Kariyerlerinde zorlanan iki Chicago’lu caz müzisyeni Joe ve Jerry 1929’da yaşanan bir katliamın iki tanığı olmuş, kendilerini gören gangsterlerden de canları pahasına kaçmışlardır. Kasabayı terk etmek ve yeni bir iş aramak durumunda kaldıkları için Miami’de bir kadınlardan oluşan bir müzik grubuna katılıp gizlenmek onlara fazlasıyla cazip gelmiştir. Kadın gibi giyinip Josephine ve Daphne adını alan ikilinin önlerinde atılmak üzere oldukları oldukça tuhaf bir serüven vardır. En iyi yönetmen, senaryo, erkek oyuncu ve görüntü yönetimi dahil altı dalda Oscar’a aday olan Billy Wilder filmi kostüm dalında ödülü kazanmayı başarmıştı.
Herşey bu kadar değil elbette. Bizim Joe kendi çapında bir Don Juan. Kızları etkilemesiyle ün salmış. Sugar (Şeker) ile konuşurken onun saksafon çalan erkeklere bağımlı olduğunu, kendini bu illetten kurtarmak için kızlar orkestrasında ukulele çaldığını öğreniyor. Hazır Florida'ya gelmişken kendine milyoner bir koca bulmak isteyen Sugar'ın karşısına, zengin varis kılığında çıkıyor. Bu tanışmadan sonra, film boyunca tek bir kez duyulan 'Some Like It Hot' cümlesi ekrana geliyor.
Daha bitmedi. Jerry de Daphne adıyla erkeklerin kalbini çalarken zengin playboy Osgood'u cazibesiyle delirtir. Bizim Joe Sugar'ı "yatım var" hesabıyla kandırırken, playboy Osgood'u yatından uzaklaştırmak Daphne'nin görevidir. Buluşmanın sabahında öyle bir sahne ekrana gelir ki gülmekten izleyenler sandalyesinden düşer. ( Örneğin ben :) ) Geceki tangonun heyecanından sıyrılamayan Jerry yatakta dans etmektedir. O an Joe pencereden odaya girer. Replikler şöyle:
Joe: Ne oldu?
Jerry: Ben nişanlandım.
Joe: Tebrikler. Kim bu şanslı kız?
Jerry: Benim.
Joe: Ne?!
Jerry: Osgood evlenme teklif etti. Düğünü haziranda planlıyoruz.
Joe: Sen neden söz ediyorsun. Osgood ile evlenemezsin.
Jerry: Sence benim için çok mu yaşlı?
Joe: Jerry ciddi olamazsın.
Jerry: Hep kızlarla evlenip duruyor.
Joe: Ama sen...sen kız değil, erkeksin. Bir erkek niçin senle evlensin ki?
Jerry: Emniyet için.
Joe: Jerry uzan iyi değilsin.
Jerry: Bana çocukmuşum gibi davranma! Aptal değilim. Sorun var biliyorum.
Joe: Tabi sorun var.
Jerry: Sorun annesi. Onun onayını almalıyız. Sigara içmediğim için endişelenmiyorum.
Joe: Jerry bir başka sorun daha var.
Jerry: Ne gibi?
Joe: Balayında ne yapacağınız gibi.
Jerry: Onu tartışmıştık. O Rievera'ya bense Niagara Şelalelerine gitmek istiyoruz.
Joe: Jerry delirdin mi? Bundan paçayı sıyıramazsın.
Jerry: Devam etmesini ummuyorum. Zamanı gelince ona söyleyeceğim.
Joe: Mesela ne zaman?
Jerry: Mesela törenden hemen sonra. Çabucak boşanırız. Bana güzel bir nafaka bağlatır. Ben de her ay o nafaka çeklerimi alırım.
Joe: Jerry dinle beni. Yasalar var. Olmaz bu.
Jerry: Joe, bu bir milyonerle evlenmek için son şansım.
Joe: Jerry, nasihatımı dinleyecek misin? Her şeyi unut, tamam mı? Sadece kendine bir erkek olduğunu söyle.
Jerry: ( Üzgünce ) Ben bir erkeğim.
Filmin son sahneleri... Joe ve Sugar botun arkasında mutlu sonlarını yaşarken Osgood ve Jerry öndeler.
Replik şöyle:
Osgood : Annemi aradım. Öyle mutlu oldu ki ağladı. Onun gelinliğini giymeni istiyor beyaz dantelden.
Daphne : Osgood, annenin gelinliğini giyerek evlenemem. O ve ben aynı şekilde yaratılmamışız.
O : Gerekirse tadilat yaparız.
D : Hayır, olmaz. Osgood sana karşı dürüst olmalıyım. Biz evlenemeyiz.
O : Neden?
D : Şey… Birincisi ben doğal sarışın değilim.
O : Önemli değil.
D : İkincisi, sigara içiyorum.
O : Umurumda değil.
D : Korkunç bir geçmişim var. Üç yıldır bir saksafoncuyla yaşıyorum.
O : Seni affediyorum.
D : Asla çocuğum olmayacak.
O : Evlat ediniriz.
D : Anlamıyorsun Osgood. Ben bir erkeğim.
O : Sıkma canını. Kimse mükemmel değildir.
Trailer:
Marilyn Monroe...Hayal kadın...
Josephine ve Daphne... :)