İngilizce ismi "Love me if you Dare" olan bir fransız filmiyle karşınızdayım.
Filmin konusu şöyle: Annesi kanser ve ölmek üzere olan Julien ve göçmenliğin zorluğu ile başa çıkmaya çalışan Sophie arasında özel bir bağ vardır. Bu bağ oynadıkları cesaret oyunu sayesinde güçlenmektedir. Oyun icabı her biri sırasıyla, diğerine cesaret gerektiren, sınava sütyenle gitmek, okulun en sert çocuğunu tokatlamak gibi, zorlu görevler vermektedir. Zamanla hayatın zorlukları da bu oyunun bir parçası haline gelmektedir. Bu oyun iki arkadaş arasında büyük bir aşkı alevlendirirken aynı şekilde birbirlerine kavuşmalarına da engel olmaktadır.
Sinemalar.com' dan aldığım sinopsis bu şekilde. Ama filmde benim asıl dikkatimi çeken şey küçük yaştan itibaren bir arada olan bu iki çocuğun büyümelerinin getirileri. Küçükken her şey daha kolaydı. oyunları daha masumdu. Kendileri yara almasın diye oynadıkları oyunlar büyüyünce en çok kendilerinin yaralanmasına sebep oldu. Filmi izlerken bir yandan aralarındaki bağı kıskanıyordum diğer yandan yaptıkları aptallıklara kızıp iç geçiriyordum. yine de oyunculuk ve sanatsal açından izlenmeye değer bir film.
Marion Cotillard'ı en son The İnception ( başlangıç ) 'da izlemiştim ve oradaki oyunculuğunu harika bulmuştum. Bu filmi 2 ay kadar önce tanıdım ve 'ben neden daha önce farketmedim bunu' diye kızmıştım kendime. Filmi izlemenizi tavsiye ediyorum. Böylece oyunculuğunun harika olduğunu görüp diğer filmlerini de kaçırmak istemeyeceksiniz.
Film en son Cüneyt Ergün'ün Bilinmeyen yaz saati uygulaması şarkısında kullanıldı.
Bu da ikilinin aşkının bir simgesi olan saat:
Film boyunca bu saati birbirlerine verip durdular :)
O saat değildi diye hatırlıyorum. Teneke kutu sanırım
YanıtlaSilO saat değildi diye hatırlıyorum. Teneke kutu sanırım
YanıtlaSilEvet.. en iyi replik hangisiydi..?
SilEvet o bir kutu idi
YanıtlaSil